Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail terör devletidir, bunu açıkça söyledik
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanAlmanya ziyaretinden dönen uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Almanya Şansölyesi Olaf ScholErdoğan, Cumhurbaşkanının daveti üzerine gittikleri Almanya gezilerini tamamladıklarını, ziyaret kapsamında Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Şansölye Olaf Scholz ile detaylı görüşmelerde bulunduklarını ifade etti. .
Heyetlerin katılımıyla yemekli bir toplantı gerçekleştirildiğini anlatan Erdoğan, Türkiye-Almanya çıkarlarını çok geniş bir çerçevede ele aldıklarını söyledi.
Erdoğan, 1960’lı yıllardan bu yana devam eden süreç sonucunda Almanya’nın 5 milyona yakın Türk’ün yaşadığı bir ülke haline geldiğini belirtti. “Şu anda Almanya ile ikili ticaret hacmimiz 45 milyar doları aştı. Bu yıl sonunda 50 milyar dolar hedefine ulaşmayı öngörüyoruz. Bu hedefe ulaşıldığında yeni hedefimiz 60 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak olacak.” “dedi.
Türkiye’de şu anda 8 binin üzerinde Alman menşeli firmanın faaliyet gösterdiğini belirten Erdoğan, turizm açısından Almanya’nın Rusya ile yarış halinde olduğunu ve Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısında ilk sırada yer aldığını kaydetti. Geçtiğimiz yıl 5,6 milyon Alman vatandaşının Türkiye’de ağırlandığına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu: “Halklarımız arasında da güçlü ilişkiler var. Sayısı 3,5 milyona yaklaşan Türk toplumu, Almanya’nın ekonomik, sosyal ve kültürel hayatına önemli katkılar sağlıyor. Ziyaretimiz, kültürümüzde yeni bir sayfa açılması açısından büyük önem taşıyor. ilişkilerimizi temellendiriyor ve ikili ve bölgesel işbirliğimizi geleceğe taşıyoruz.” “dedi.
İkili ilişkilerin ekonomik, ticari ve insani boyutlarının yanı sıra güvenlik ve savunma sanayii başta olmak üzere birçok alanı değerlendirme fırsatı bulduklarını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
‘Ukrayna’da yaptıklarının aynısını İsrail’de yapıyorlar’
Görüşmelerde Gazze meselesinin de önemli bir yer tuttuğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
Başbakan basın toplantısında, “Bu bizim görevimiz, İsrail’e bu mali desteği, bu silah desteğini veriyoruz” dedi. Erdoğan’ın sözleri şöyle: “Görüşmemizde bunu tekrarladık ve ‘Bu desteği vermemiz lazım. İsrail savunma pozisyonunda’ dedik. “dedi. Sonuçta İsrail’in yaptıklarını meşru müdafaa olarak kabul ediyorlar, Filistin direnişini ise meşru müdafaa olarak görmüyorlar. Zaten orada ne kaldı? Gazze halkını kuzeyden güneye sürüklediler. Havadan, denizden, karadan her taraftan bombalıyorlar orayı. Theodor Herzl bölgededir.” Başlangıçtan başlayarak Filistinlileri yok etme, yok etme zihniyeti o topraklarda hakimdir.” yorumunu yaptı.
‘Gazze için birçok adım atıyoruz, bunlardan ilki sağlık alanında attığımız adımlar’
Cumhurbaşkanı Erdoğan gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Gazzeli kanser hastalarının tedavi için Ankara’ya getirilmesi gerektiğini hatırlatan, ” Erdoğan, Gazze için atılacak yeni adımların sorulması üzerine ise, “Gazze için birçok adım atıyoruz, bunlardan ilki sağlık alanında attığımız adımlardır. 27 kanser hastasını ülkemize getirmek, bu atılımların sadece bir kısmı” dedi. Bu iş, yoksa hasta sayısı çok fazla. Cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyacak olanlar zaten yüzlerce, onları henüz çıkaramıyoruz. ‘Hastanelerimiz müsait. Yeter ki çıkaralım, yeter ki onlar çıksın’ diyoruz. İzin verin, onları alalım, hastanelerimizde tedavi edelim ve gönderelim.’ Biz ülkeler arasında ülke, topraklar arasında toprak değiliz. Kalbimiz ve coğrafyamız geniştir.”dedi.
Gıda, ilaç, su gibi temel ihtiyaçların karşılanması amacıyla hava ve deniz yoluyla yapılan sevkiyatlar sonucunda bölgeye büyük miktarda yardım ulaştırdıklarını vurgulayan Erdoğan, ” Gazze’ye siyasi alanda destek verme ve uluslararası toplumda farkındalık yaratma çabalarımız hız kesmeden devam ediyor. Gazze için atılacak en güzel adım ateşkesin bir an önce sağlanmasıdır, önceliğimiz ateşkesle kalıcı barışın sağlanması olacaktır. Ateşkes sağlanırsa İsrail’in sebep olduğu yıkımın telafisi için ne gerekiyorsa yapacağız. Gazze’de hasar gören altyapının yeniden inşası, yıkılan okulların, hastanelerin, su ve enerji tesislerinin yeniden inşası için çaba göstereceğiz. Ateşkes sağlandıktan sonra Gazze halkının yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve umutlarının yeşermesi için elimizden geleni yapacağız. “Dünya Gazze’ye sırt çevirse de biz Türkiye olarak mazlumların yanında olduk ve durmaya devam edeceğiz.”dedi.
‘Refah sınır kapısının açık tutulması son derece önemli’
Erdoğan, bir gazetecinin şunları söyledi: İsrail’in tehdidine rağmen Gazze’deki Refah Sınır Kapısı’nın yardım dağıtımını açık tutması mümkün müdür? Başta Mısır olmak üzere bölge ülkelerinin bu konuda teşvik edilebileceğini düşünüyor musunuz?Soruya şu şekilde cevap verdi:
Türkiye’nin çabaları sayesinde İsrailli yetkililerin tehdit olarak öne sürdüğü nükleer silahların araştırılması ve dünya gündemine getirilmesi konusunun İslam İşbirliği Teşkilatı’nın bildirgesinde yer aldığını anımsatan, “Netanyahu da bundan rahatsız oldu ve ‘Çıkarlarınızı korumak istiyorsanız sessiz kalın’ diyerek Arap liderlerini tehdit etti. Grup toplantısında da ‘Atom bombası var mı yok mu?’ diye sormuştunuz. “Sen sordun. Netanyahu bu soruya cevap verebilecek mi? Değilse, iddiaların Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu tarafından soruşturulması için nasıl bir yol izlenebilir?” sorusuna yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu an itibariyle binin üzerinde avukat bu iddiaların sorgulanması için Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Savaş suçlarından dolayı soruşturma açıyoruz ve bu başvurularımız devam ediyor.”” söz konusu.
‘İsrail’in nükleer silahları şüpheye yer bırakmayacak şekilde denetlenmeli’
Erdoğan ise İsrail’in Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’na taraf olmadığına dikkat çekerek şunları söyledi:
‘Netanyahu gidiyor, kurtulduk’
“Netanyahu’ya ‘Gitmelisin’ dediniz. Netanyahu’nun durumu ne? Gelişmeler Netanyahu için ne gösteriyor?”Erdoğan, soru üzerine şunları söyledi: “Gidecek olan Netanyahu’dur, biz kurtuluyoruz. İnşallah İsrail de ondan kurtulur ve dünyadaki tüm Yahudiler de kurtulur.”dedi.
Şu anda ülkesinde halkın yüzde 60-70’inin Netanyahu’ya karşı olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘İsrail bu suçları bilerek işledi’
İsrail, Hamas ve Netanyahu’nun karargâhı olduğu gerekçesiyle Gazze’deki Şifa Hastanesi’ni vurdu “Giremezsiniz dediler, girdik”ifadesinin hatırlatılması ve “A Amerika Birleşik Devletleri’nin de bu istihbaratla hastane bombalamasına izin verdiği ortaya çıktı. Bütün bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?”Soru üzerine Erdoğan şunları söyledi:
Erdoğan, 7 Ekim’den itibaren İsrailli yetkililerin söylediği yalanları hızla ortaya çıkardıklarını, gerçekleri paylaştıklarını ve bunu İletişim Başkanlığı bünyesindeki Dezenformasyonla Mücadele Merkezi aracılığıyla hızla uluslararası medyaya aktardıklarını belirterek, şöyle devam etti:
‘Ne İsraillilerin ne de Filistinlilerin esir tutulmasını istemiyoruz’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, İsrailli rehinelerin ailelerinin yazdığı, yardım çağrısı içeren mektup hatırlatıldı. “Rehinelerden haber almamıza ve hatta onları kurtarmamıza yardımcı olacak insani bir müdahale sağlayabilir misiniz?”Soru yöneltildi.
“Hamas’ın elinde bulunan İsraillilerin ailelerinin bana yazdığı mektupta, onların yakınlarının serbest bırakılmasına müdahale etmemiz isteniyor. Ne İsraillilerin ne de Filistinlilerin esir tutulmasını istemiyoruz.”Erdoğan, şu ifadeleri kullanarak Hamas’ın bu rehineleri serbest bırakmaya niyeti olmadığını belirtti.
Erdoğan şunları söyledi:
‘Tarihi sorumluluğumuzun bilincindeyiz’
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: Türkiye gibi bir ülke, sizin gibi Filistin meselesini bu kadar savunan bir lider var mı? ‘O da benim gibi, bizim gibi bu işin içinde’ diyebileceğiniz biri var mı?”Herkesin elinden geldiği kadar bir şeyler yapmaya çalıştığını belirtti.
Türkiye’nin bu haklı davaya tam desteğinin Filistin’in sesinin duyulmasını sağladığını belirten Erdoğan, ” Tarihsel sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve buna göre hareket ediyoruz. Niyetimiz samimi olduğu için ortaya koyduğumuz tezlerin inandırıcılığı da aynı oranda artıyor.”dedi.
Bu prestijin sonuçlarını son İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği Ortak Zirvesi’nde bir kez daha gördüklerini belirten Erdoğan, Türkiye’nin öneri ve tezlerinin zirvenin sonuç bildirgesine yön vermesini son derece değerli bulduğunu ifade etti.
Erdoğan, ” Artık bütün dünya Türkiye’nin hemen her konuda ne söylediğine bakıyor. Milletimizden aldığımız güçle Türkiye’nin itibarına yakışır hamleler yapıyoruz. Sesimizin gür çıkmasının temeli, arkamızda dimdik duran milletimizin güveni ve sarsılmaz desteğidir. Biz bu millete söz verdik, dimdik ayakta kalacağımızı söyledik. “Bu ülkenin ve kardeşlerinin itibarını, onurunu asla zedelemeyeceğiz ve onu her yerde en güçlü şekilde savunacağız.”dedi.
‘Birçok ülke tarafından eleştiriliyor’
” Avrupa Birliği ülkelerinin özellikle Gazze konusunda gelecekteki tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Çünkü Avrupa başkentlerinde kitlesel protestolar her geçen gün artıyor.”Erdoğan, soru üzerine şunları söyledi:
‘Türkiye gücünü ve tüm imkanlarını insanlık onuru için kullanıyor’
Bir gazeteci şunları söyledi: ” Bildiğiniz gibi İsrail’in zulmü ortadadır. Netanyahu’nun bu yöntemleri açıklama şekli ise ilginç kehanetlerden geçiyor. Onun için geçenlerde ‘Biz güçlü olmazsak bu topraklarda yaşamamıza izin vermezler’ dediniz. Çok önemli bir açıklamaydı. Son dönemde Türk Silahlı Kuvvetlerimizden, MİT’ten, İçişleri Bakanlığımızdan, Emniyetten çok yönlü, çok boyutlu operasyonlar görüyoruz. “Türkiye bölgesel ve küresel olarak neye hazırlanıyor?”Erdoğan soruya şu cevabı verdi:
‘Düşmanları azaltıp dostları çoğaltmak istiyoruz’
Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis görüşmelerinin ardından şunları söyledi: ” “Türkiye ile iş birliği şart”Açıklamasını ve önümüzdeki günlerde yapılması planlanan Yunanistan ziyaretini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sorunların çözümü ve işbirliği konusunda sürpriz bir adımın olup olmayacağı sorulduğunda, şöyle konuştu: ” Bunları düzenleyeceğimiz işbirliği konferansında konuşacağız. Umarım tam da dediği gibi olur ve Yunanistan’la bağlarımız daha iyi bir noktaya ulaşır. “Umudum yeni bir süreç başlatacağımızdır.”değerlendirmesini yaptı.
Düşmanı azaltıp dostları çoğaltmak istediklerinin altını çizen Erdoğan, ” Bölgenin iki değerli ve komşu ülkesi olarak çıkarlarımızın aynı yönde olması son derece normaldir. Bazı konulardaki görüş farklılıklarımızı diyaloğa öncelik vererek çözebiliriz. Bölge ülkeleri olarak soruna kâr ve pazar mantığıyla yaklaşan üçüncü ülkeleri sürecin dışında bırakırsak çözemeyeceğimiz bir sorunumuz yok.“dedi.
‘Uçakları verirlerse verirler ama vermezlerse çalabileceğimiz bir kapı yok mu?’
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in “Eurofighter” meselesine ilişkin açıklamasının ardından Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile düzenlediği ortak basın toplantısının ardından görüşleri sorulan Erdoğan, şunları söyledi:
“Bu konuyla ilgili basın toplantısında medya üyesinin bize söylediklerini gördünüz. Onların bakış açısı bu. Ancak Şansölye Eurofighter meselesine hiç girmedi. Yani konu hakkında yorum yapmadı. ‘Vereceğiz, vermeyeceğiz’ şeklinde. Temelde cevabımızı net bir şekilde verdik. Bu uçakları bize verirlerse verirler, vermezlerse kapıyı çalarız.” Değil mi? Çok fazla. Peki S-400’den önce hava savunma sistemlerinde ne gibi adımlar atılmıştı biliyor musunuz? Amerika sağlaması gereken hava savunma sistemlerini sağlamadı, biz de S400’ü Rusya’dan aldık. Artık S-400’lerimiz var. Onlar çok daha güçlüler. “İnşallah yolumuza devam edeceğiz. Kendi silahını üreten ve kullanan bir ülke olma yolundayız. Savaş uçakları konusundaki ihtiyaçlarımızı kalıcı olarak karşılayacak adımları atıyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir basın mensubunun bu konudaki mücadele sürecinin nasıl ilerleyeceğine ilişkin sorusu üzerine Almanya’daki FETÖ’cüleri hatırlatarak, şunları söyledi: ” Bu ülkelerle yaptığımız her görüşmede onlara PKK/YPG dahil tüm bu terör örgütlerinin kendi ülkelerindeki örgütlenmesini anlatıyor, FETÖ’yü anlatıyoruz. Ama bütün bunlara rağmen bazı ülkeler olumlu yanıt veriyor ama genel anlamda hepsi bizim söylediklerimizi görmüyor, duymuyor. “İstihbaratımız bu konu üzerinde çalışıyor.”Bir açıklama yaptı.
Erdoğan şunları söyledi:
’50+1 kuralının değiştirilmesine tamamen katılıyorum, uygun olur’
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: Yeni ve sivil bir anayasaya vurgu yapıyorsunuz. Meclis aritmetiği referandum sınırları içerisindeyse, örneğin yerel seçimlerde vatandaşların da referandum sandıklarına gitme ihtimali var mı? Ayrıca son seçim öncesi bir yayında ’50+1 değişecek mi?’ diye sormuştunuz. Diye sordum. Siz de değişimden yana olduğunuzu belirttiniz. Hala aynı fikirde misin?”Soruya şu şekilde cevap verdi: